Translate

3 Ekim 2013 Perşembe

Uppsala Kulturnatten

Gelelim bu sene 25 incisi yapılan ve yer yıl gelenekselleşen Uppsala kültür gününe. Ortalık ana baba günü, çeşit çeşit tatlılar, ekmekler, farklı ülkelerden tatlar. Kültür patlaması, her köşe başında bir farklı bir etkinlik, müzik, dans ve yemek! Program o kadar yoğunki tüm etkinliklere katılmak imkansız. Bir yanda yoga dersleri, diğer yanda sergiler, konserler, kitapçılar... liste uzun. Kısacası, benim için kulağının yada burnunun götürdüğü yere git!

Hadi fotoğraflarla kısa bir özet geçeyim çünkü anlatmak ile bitmez.

Müzik ve Dans


Bizim klasik Türk annesi olsa, kesin " çocuğum taşa oturma üşütürsün" yada "bak ya üstün kirlenecek şimdi" der. :)

Bu gibi festivallerde kalabalığı takip etmekte fayda var deyip kendimi sambacıların gösterisinin ortasında buluyorum. Biz montlarla (ince mince mont işte) anca ısınıyoruz, (Isveçli) sambacıların belli ki kanları kaynıyor.


Sambacıları arkamda bırakıp daha neler varmış diye devam ediyorum yoluma. Her köşe başından bir müzik sesi geliyor.



Tatlılar!
Sırada çeşit çeşit, ağız sulandıran şekerlemeler var ;)
Böyle durumlarda bütçe hesabı yapmaktan nefret ediyorum!






Etkinlikler
En çok beklenen etkinliklerden biri de atlı şövalyelerin ateş ile yaptıkları gösteri olsa gerek. O kadar kalabalık ki arkalarda kalınca izlemek çok zor (İsveçliler biraz uzun oluyorlar da). Fotoğraf çekmek ise neredeyse imkansız. Neyse ki çok nazik insanlar da önlerde kendime bir yer buldum.




Genel hatları ile Uppsala'nın en kalabalık, etkinlik dolu günlerinden bir tanesini geride bıraktık, nispeten sıcak havaları da.

Sizler bu yazımı okurken bende sırt çantamı hazırlamaya koyulayım. Kalabalık sayılabilecek bir arkadaş grubu ile bu hafta sonu Stockholm-Riga (Letonya) gemi yolculuğuna çıkıyorum. Geçen sene de gitmiştim bu sefer kendimi kıdemli gezgin gibi hissediyorum. Bakalım beni ne maceralar bekliyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder